10 Mayıs 2012 Perşembe

Lam/Mim

Dalgalar yardıkça denizi,oturduğun yerden Kınalı'ya giden güzergah uzuyor
-bu vakitte,ellerindeki sigarayla sen gözümde çok başka boyuta geçiyorsun.

Delisin dedikçe,gözlerimin önünde bir bahçe açılıyor,bahçede tavşanlar,en beyazından.
-seyehat etmek fikriyle,başın omzuma düşüyor,-kokun dudağımdan burnuma,
işte sonra taa! kalbime oradan.

Göğsümün solunu tutarak uyandığımda ise;-çok başka teyzeler
hastabakıcı kılığında,iğneler yutturuyor derime acımadan.

İğne faslı bittiğinde,-hastabakıcının kollarından tutup soruyorum
neredeyim,burası neresi diye...

yarım yamalak gülümseyip
-Burası Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
diyor.

Sanırım,Elif'i çok ciddiye aldın sen,delisin dedi diye delirmek/te nesi diye soruyor.

Ben Kızılay haftasında sırf mutlu olsun diye altı ünite kan bağışladım Kızılay'a
bu birşey değil diyorum...

Saygı duyduğunu;-deli gömleğimi ütüleyerek belirtiyor.

Ben de O'na daha fazla delirmeyerek teşekkür ediyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder