23 Nisan 2012 Pazartesi

Kapalı kalma fobin olduğunu biliyorum,fakat tabutta ne bok yiyeceksin.?

Sessiz olduğum kadar birşeyler anlatmaya çalıştım ,sanırım sadece sussaydım da anlamazlardı
Çünkü beni hiçbir zaman tanıyamadılar.Hep iddaa ettiler,herşey bir iddaa olarak kaldı.
İnsan inanmak istediği zaman tüm martavallara inanıyor.Bu bizi iyi ediyor.Hastalığımız olarak
kayıtlara düşüyorum.

Katil olmak için,bir kere öldürmek yeterlidir.
Kurban olmadan önce çok kez şansın yaver gitmiş demektir.
Bazen ıslanman için yağmur yağması gerekir.
Bazen susmak için,çok kırılmalı,bazen konuşmak için kendini toparlamış olman gerekir.
Bir insan  peyder pey yol katediyorsa hayat mevzusunu tam kavrayamamış demektir.
Yazın üşüyen biri uyuşturucu kullanıyor olabilir.
Kız güzel ise,sesi kötü olabilir.
Benim için elleri yeterlidir bu ayrı.
Ama neticede katil olmak için bir kere öldürmek yeterlidir.
Ölmek için sadece o güne mahsus şanssız olman,süper bir sebep olabilir.
Bu sebebi zamana yayarak sancısını çekersen,sen o günden başka gün göremezsin.
Çok garip ki yapılan bir araştırmaya göre her konuda bir araştırma yapılmış.
Benim bu sözlerim,bir çok şeyi aydınlatabilir ve değiştirebilir.
Fakat benim doğru sularda kelebekleme yüzdüğümü değiştiremez.
En büyük hatam bu.Kabul ediyorum.Kabul edişimi kabullenemediğim oluyor bazen o ayrı.
Ben farklı günlerde farklı nesnelerle kendimi tirbülansa sokup,112'yi çok geçken çeviriyorum.
Ambulansta yer olmadığı zamanlarda iyileşme sürecim daha çabuk oluyor.
İşte ruhi cenabetliğin,pratik yaşama etkisi budur birtağnem.
Bunu kabullenemeyen hep annem oluyor.Ben de annemi bu yüzden seviyorum zaten.

Sıkıcı bir buhran
Çay bahçelerinde yapılan siyasete mahal verilmiyor
Çay bahçelerinde siyaset yapılırken çok korkuluyor artık.
Bunu bir çöküş süreci olarak kayıtlara geçiyorum.


Norveçli bilim adamlarının siki taşşağı yerinde.Biz kendi götümüzü kurtaramadığımız gibi
ecnebi ilim irfan sahibi kimselerin sağlığımıza tesirine de susuyoruz.
Ben plazma olan bir kafede kafam rahat üç dört çay içtiğim vakit,ve yanında harbiden de dolu camel paketi var ise,kitaplarım çok satmış,insanlar benim anlayamadıklarımı anlamaya başlamış veya anlamaya çalışmış
ya da birlik beraberlik içinde birşeylerden vazgeçmişiz demektir,bu güzel ve acıklı bir tecrübe .

Yunan adalarına kafamız estiğinde açılamayız.
Haydi yarın sabah paris'e uçup alışveriş yapalım diyemeyiz.
Pazar brunch'ı için matmazeller uyandırmaz bizi,saat altı ya kuruludur zaten telefonumuzun alarmı.
Kendi adıma indirgersem,beni en çok bir otobüsün arkasından koştururken bulabilirsiniz.O otobüs hiçbir zaman durmaz,ben hep koşarım yetişmek için.
Aciz olmadığımızı fark ettim.Kayıtlara düşüyorum.

Beni anlama,sesimi duyma,yazdıklarımı okuma,ellerimi tutma,benden gitme,bende kalma,benimle uyuma
benimle uyanma,beni duyanla duymaya çalışma,yazdıklarımı okuyandan tiyolar isteme,benden gidenle kalma,benle kalana da gitmeye çalışma,benimle uyuyanla uyuma,benimle uyananla uyanma,beni duyanla duymaya çalışmak masturbatif bir eylemin mesafe katetmiş halidir.Fevkalade sapıkça
Bunlar,benim zihniyetimin boktanlığını kanıtlayan spekülatif kurallar.Hepsi de benim kurallarım.

Benim söylediklerimi,bağıra çağıra sustuğun oluyordur.
Buna en çok annenin gözleri doluyordur.
Annen bu yüzden annendir.
Ben ana bacı yapmıyorum şuan.

Aynı topraklar üzerinde doğup,aynı yüzyıla denk geldik.Üstelik babamız anamızın rahmine 5.000.000 sperm yolladı ve biz herhangi bir sperm olarak yumurtalığa düştük,büyük,geliştik,doğduk,sustuk,konuştuk,yürüdük ve hala yürüyoruz,sonra yürüyememeye başlayacağız,sadece konuşacağımız zamanlar olacak,sonra konuşamamaya da başlayacağız,sonra küçük bir çocuğun bedenine dönecek bedenimiz,sonra toprağa düşeceğiz.Kapalı kalma fobin olduğunu biliyorum,fakat tabutta ne bok yiyeceksin,hiçbir fikrim de yok.

Neyse.Doğ,büyü,yürü,yürü,yürü,yürü,yürü,yürü,öl.
milletimizin,kıssadan hissesi budur.


Ben şuan,öl.-den önceki son yürü kelimesindeyim.

-İşte bunun sebebi ise.Bunca bulantıya bir el yardımıyla göğüs germek.
Milletimizin duygusallığı,atalarımızdan geliyor.
Atalarımız da yalnızlıktan korkuyordu çünkü.


''sen yoksun diye kafama takıyor olabilirim tüm bunları,benim seni suçladığım gibi aynen suçla kendini''.


-Sen olsaydın,çok kolay boşvermiştim herşeyi.

En asil itirafım olarak,düşüyorum kayıtlara

.Beni anlama,sesimi duyma,yazdıklarımı okuma,ellerimi tutma,benden gitme,bende kalma,benimle uyuma,benimle uyanma....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder